Paşhan Yılmazel Fan Board
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Paşhan Yılmazel Fan Board




 
Kayıt OlAnasayfaLatest imagesAramaGiriş yap

 

 Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj)

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
çArEsİz AşıK
Moderatör
Moderatör
çArEsİz AşıK


Kadın Mesaj Sayısı : 220
Nerden : PaŞhAnIn YanINdan:D:D
Meslek : mimarlık
Hobi : müzik
Kayıt tarihi : 12/05/08

Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Empty
MesajKonu: Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj)   Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Icon_minitimePtsi Mayıs 12, 2008 5:35 am

Paşhan Yılmazel Röportajı 07.09.2006




'Bi tanıt kendini' dediler; Nasıl tanıtacağım kendimi? hayatımda kamera görmemişim!
Paşhan Serkan Yılmazel kimdir? Hayatı nasıl geçti, nasıl devam ediyor? Neler yaşadı ve nasıl başarıya ulaştı? Yaşamı, sanatı, ilişkileri... Televizyona ve sinemaya nasıl bakıyor? Türk işi sanatları nasıl yorumluyor? Kısacası herşey üzerine sıcak mı sıcak bir röportaj...

Geçmiş ve Kariyer

B.C: Paşhan Yılmazel kimdir?

P.Y: Paşhan Serkan Yılmazel, 1981 Berlin doğumluyum. Haylaz bir çocuktum. Gurbetçi ailelerdendim. Gidip dönme bunalımını yaşayan çocuklardandım.



B.C: Ne zaman döndünüz?

P.Y: İlk dönüşümüz 1984, ikinci dönüşümüz 1990. Gidip gelme bunalımını yaşadık yani. Ama verilmiş sadakamız varmış ki dönmüşüz. En son bu sene gittim Almanya’ya ve çok kötü bir tabloyla karşılaştım; döndüğüm için çok mutluyum. Sonrasında öğrencilik hayatı. Zeytinburnu İlköğretim Okulu'nda, daha sonra da Zeytinburnu Faruk Timurtaş İlköğretim Okulu'nda okudum. Ondan sonra İhsan Mermerci Lisesi'ni bitirdim. Daha sonra tiyatro okulu sınavlarına girdim kazandım, bitirdim çok şükür.

B.C: Hangi okul?

P.Y: Özel bir konservatuarı burslu şekilde kazanıp bitirdim.

B.C: Reklamlarla mı başladın çalışma hayatına?

P.Y: Hayır.

B.C: Niye? Hiç kast çekimlerinde sürünmedin mi?

P.Y: Süründüm tabi canım. Hatta bana şey demişlerdi. "Bir tanıt kendini"... falan. Ben de nasıl tanıtacağım kendimi, hayatımda kamera görmemişim. Sonra profil, sağa dön, sola dön falan...

B.C: Öğrendin...

P.Y: Öğrettiler. Daha sonra Renkli Hayatlar diye bir dizi vardı. Hiçbiriniz hatırlamazsınız; Zafer Algöz ve Güvenç Kıraç’ın zirvede olduğu dönemlerde bu dizide 3 bölümlük, Mustafa adında bir karakteri canlandırmıştım. Çok eğlenceliydi, çok heycanlıydı; ilk dizimdi benim. Onun sonrasında Dadı’da oynadım.



B.C: Çekirdek Aile dizisinde de Salak Selim olarak hatırlıyoruz seni. Daha sonra yayından kaldırıldı ama... Ve elbette E-Kolay reklamı!

P.Y: Evet. Mazhar Alanson diziyi bırakmıştı. Gerçi yerine Süheyl Uygur gelmişti ama seyirci ısınamadı sanırım; pek tutmadı. İşte E-Kolay reklamında yanımda oturanlardan biri de Melike idi; diğer yanımda oturan da Çağla Kubat’tı. Ondan sonra Türkiye Güzeli oldu. Ben “Bak güzellik yarışmasına gir, birinci olursun.” demiştim. Yaptı. O reklam benim için çok önemliydi. İyi ki yapmışım. İlk uzun işimdi. İnsanların ilk görüp "Risoltante Importante!" dediği reklamdı.

B.C: Bir de sanırım Star Tv'deki Küçük Besleme vardı.

P.Y: Ben küçük beslemeyim.

B.C: Küçük Besleme küçük bir kızdı ama?

P.Y: Abisi kim? Hep acılarla çektik o diziyi. Büyüdük şimdi… Yaş o zaman kaç? 17-18. Güz Gülleri'nde oynadım. Başrolde Hakan Taşıyan, bıçkın kardeşi kim? Paşhan Yılmazel. Çok severdi beni, sağolsun.


B.C: Ekranlarda hala yayınlanıyor mu?

P.Y: Hala yayınlanıyormuş. Dizi Max'te. Geçen Gani Müjde aradı: “Ulan nerde oynadın sen?” diyor. Dedim: “Nerde oynamışım abi?” Çok şaşırmış. Hatta birileri söylemiş de dikkatli bakınca tanıyabilmiş.


B.C: Mezun olduktan sonraki ilk profesyonel işin hangisiydi peki?

P.Y: Mezun olamıyordum az kalsın. Hayat Bilgisi’ne son dönemde başladım. Ya okula gideceğiz ya çekime. Ben çekime gitmeyi tercih ettim. İşin gerçeklerini gördüğüm için. Yani okulda çay parasını ödemek için, çalışmak lazım. Hayat Bilgisi ile birlikte zar zor bitirebildim okulu. Mezun oldum. Şakir Gürzumar’a çok teşekkür ederim.

B.C: Mezuniyet yılın kaç?

P.Y: 2002. 2002’de mezun olmuşum, yaşlanmışım ya! 2005’teyiz değil mi? Bir an boşluğa düştüm. Onun dışında da Hayat Bilgisi’nde 3. yılımız bitiyor. Çok eğlenceli bir setin içersindeyiz. Beni bu kadar tanıtan, insanlara sevdiren, benim için zıplama tahtası olan, benim bu röportajı yapmamı sağlayan dizi Hayat Bilgisi’dir.

B.C: Oyuncu olmasaydın ne olurdun?

P.Y: Oyuncu olmasaydım %99.9 grafik tasarım işinde falan olurdum. Çok seviyorum çünkü amatör olarak da uğraşıyor. Kapak tasarımı, albüm kapakları tasarlarım mesela. Çok seviyorum çünkü grafikle uğraşmayı.

Ev Hayatı

B.C: Ev hayatından bahsedelim.

P.Y: Özellikle tepki geliyor, "Ünlü oldun, yakışıklısın. Seni niye gece hayatında göremiyoruz? Yakalayamıyoruz?" diye. Bizim Show Tv ile Televole aynı ekip ya. Ben acayip evcil bir adamım.

B.C: Nerede oturuyorsun?

P.Y. Zeytinburnu'nda oturuyorum. Ailemle yaşıyorum. Ben evde vakit geçirirken zevkten ölecek bir insanım. Bizim evde ikili bir koltuk vardır. Beklerim annem yokken... (gülüşmeler) Koltuğa uzanıp zap yapmayı ya da odama gidip Play Station oynamak benim hayatımın en büyük zevkleridir.

B.C: En sevdiğin oyun?

P.Y: Tabi ki Winning Eleven! 7 yıldır oynuyorum. Çok iyi oynarım. Winning Eleven manyağıyım! Hiç sıkılmam sabaha kadar oynarım.

B.C: Boş vakitlerinde neler yapıyorsun?

P.Y: Hiç boş vaktim olmuyor. Haftanın yedi günü çalışıyoruz. Sinemaya kaçıyorum boş vaktim olursa hemen. Halı sahaya gidiyoruz top oynamaya fırsat olursa.



B.C: El becerin var mı?

P.Y: Teknolojiye karşı duyarlı bir insandım ben çocukluğumdan beri. Anten, uydu, tv kabloları. Cine5'i beş aileye dağıtmışımdır mesela. O zaman kaçak dönemiydi yazmayın bunu. Aaa yazın o dönem bitti! (gülüşmeler) Mesela o zaman bir Cine5 kutusu vardı -çok küçüğüm o zamanlar- elektrikçi geldi, "Hayatta dağıtamayız, text girişi var. Bunu dağıtamayız." dediler. Yaş 10-11. Ben takıyorum kartı kablolarla uğraşıyorum. "Oğlum bırak yapamazmışsın!" diyorlar; ben "Yaparım!" diyorum. Yemin ediyorum; alt kata verdim, bizim kahveye verdim, teyzeme verdim, anneanneme verdim ve benim küçük odaya bile verdim. Bıraksalar mahalleye dağıtırdım. Play Station'ın iki tane kumandası vardı; bir tanesinin tuşu bozulmuştu. İkisini birbirine bağlayıp tek kumanda yaptım. Teknolojik aletlere inanılmaz duyarlılığım vardır. İmkansızlıklardan dolayı insan yapıyor. "Aman gider yenisi alırım, ne uğraşacağım!" dersen yapamazsın. (gülüşmeler)

B.C: Sana ilham veren söz var mı?

P.Y: Ayrıntılar kaliteyi oluşturur. Just do it, yani sadece yap.

B.C: Kitap okur musun? En son okuduğun kitap?

P.Y: Okurum. Konservatuardayken deli gibi kitap okurdum. Ama hala okurum. Sunay Akın’ı çok seviyorum. Çok sevdiğim bir yazar ve şair. Hemen hemen bütün kitaplarını okumuşumdur. Harry Potter serisinin hepsini okumuşumdur. Hastasıydım! Deli gibi okumuşumdur. En son okuduğum kitap, yine Sunay Akın’nın "Kırdığımız Oyuncaklar"dı sanırım; adını tam hatırlayamıyorum.

B.C: Kitaplığında dönüp dönüp okuduğun kitap var mı?

P.Y: Tabi ki! Sunay Akın’nın Kız Kulesi’ndeki Kızılderili inanılmaz, inanılmaz bir kitaptır. Roman okuyamam ama böyle küçük hikayeler okumayı çok severim. Ben de küçük hikayeler yazıyorum. Genelde sevdiğim kızlara yazarım ama çok azdır. O küçük hikayeleri birleştirip bir kitap çıkarmak isterim.

B.C: Evde vazgeçemediğin bir eşya? İkili koltuktan başka?

P.Y: Evet ya. Yastıklarım... Beyaz pijamam var; vazgeçilmez. Bayılırım onu giymeye.

B.C: Penye mi?

P.Y: Evet, penye. 22 yıldır onu giyiyorum ya. Annem diyor ki: "Para çok, almıyorsun!" Seviyorum eski şeyleri, çok seviyorum. Antikalar falan değil. Eski tişörtler gibi. Daha rahat oluyor. Yeni şeyler batar bana. Vazgeçemediğim de o eski pijamamdır.

B.C: Yemek yapabiliyor musun?

P.Y: Çok güzel yapamam. Annem çok güzel yapar. Herkesin annesi güzel yemek yapar ama benim annemin yaptığı yemekleri çok seviyorum. Hemen tat farklılığını anlıyorum. Eline sağlık anneciğim. Kız arkadaşlarımın bana yemek yapması çok hoşuma gidiyor. Çünkü o bir değerdir, herkesle öpüşürsünüz, dolaşırsınız, sevişirsiniz ama yemek yapması farklıdır.

B.C: Ya yemek yapmasını bilmiyorsa?

P.Y: Öğrensin annesinden onlar da. Bir Türk kızı da yemek yapmayı bilmiyorsa, ben gideyim Hollandalı kızlara başımı vereyim.

B.C: Ne tarz yemeklerden hoşlanıyorsun?

P.Y: Genelde sulu yemeklerden hoşlanıyorum. Ekmeği bandırarak falan. Avrupa'dan nefret ediyorsun mesela herşey hazır. Bir restorana gidiyorsun, adam çıkartıyor derin dondurucudan birşeyler. Ama bizde öyle değil. Sulu yemek olduğu zaman güzel oluyor. Anneanneme giderim. Ramazan'da nohutlu pilav ve komposto yapar. Bu tarz şeyleri seviyorum. Bizim mutafağımız geniş. Biz Batı Trakyalıyız. Anneannem Siirtlidir, babaannem Ermeni’dir.

B.C: Evde yalnız kalınca?

P.Y: Annem %100 bırakıyor. Ya da dışarda çıkar yerim. Dürüm falan yaparlar ya, leş gibidir... Hastasıyım! Biliyorum pis olduklarını ama hoşuma gidiyor.

Aşk Hayatı

B.C: Yakışıklı mısın?

P.Y: Değilim. Gerçekten değilim.

B.C: Aynaya baktığında hiç mi haz almıyorsun? Sence nasılsın?

P.Y: Haz alıyorum ama yakışıklı değilim. Bana mailler geliyor yakışıklısın diye. Yalan! Değilim! Bence yakışıklı Brad Pitt. Benim dışarıya karşı enerjim güzel, gülümsüyorum. Bu güzel geliyor insanlara.

P.Y: Yakışıklı mıyım sence?

B.C: Evet.

P.Y: Sağol. (gülüşmeler) Neyse bağlayamadım. Genelde sıcak bir insan olduğum için yakışıklı görünüyorum.

B.C: Bu soru daha bomba. Çapkın mısın?

P.Y: Değilim. Hiç alakam yok.

B.C: Dışarıdan fırlama gözüküyorsun. Utangaç mısın?

P.Y: Ne diyorsunuz. Ben çok utangaçımdır. Hayatımda hiçbir kıza teklif edememişimdir.

B.C: Hep araya birileri mi girmiştir?

P.Y: Ya birisi girmiştir ya da kız girmiştir. Mesela bir kız arkadaşım vardı konservatuarda; kız da güzeldi şimdi allah için. Sonra ortak bir sempozyum vardı arkadaş olduk. O bana yazıyor ben ona bakıyorum falan, sonra bana "Seni dört ay boyunca kestim de sen anlamadın ya, harbi öküzsün!" dedi. Dedim "Nerden anlayayım?"... "Adını elli defa yanlış söyledim. Sırf anla diye!" dedi. Anlamadım yani... Ben öyle bir adamım. Ben hayatta gidip de, şu kızı keseyim diyemiyorum. Gerçekten bir kadın beni istiyorsa alır. Cesaret edip gelip bana açılsa kesinlikle beni alır. Çok hoşuma gider, düşünsene cesaret ediyor, beni istiyor ve önem veriyor bana.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
yukki
Üye
Üye
yukki


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 20/04/08

Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Empty
MesajKonu: Geri: Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj)   Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Icon_minitimePtsi Mayıs 12, 2008 11:49 am

saol...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
çArEsİz AşıK
Moderatör
Moderatör
çArEsİz AşıK


Kadın Mesaj Sayısı : 220
Nerden : PaŞhAnIn YanINdan:D:D
Meslek : mimarlık
Hobi : müzik
Kayıt tarihi : 12/05/08

Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Empty
MesajKonu: Geri: Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj)   Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Icon_minitimePtsi Mayıs 12, 2008 12:43 pm

önemli değil..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BRAVO
Moderatör
Moderatör
avatar


Kadın Mesaj Sayısı : 66
Nerden : nerden nereye
Hobi : müzik dinlemek vs...
Kayıt tarihi : 21/04/08

Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Empty
MesajKonu: Geri: Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj)   Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj) Icon_minitimePtsi Mayıs 12, 2008 6:58 pm

saol jnm Mutlu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Paşhan Yılmazel'le(özel röportaj)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paşhan Yılmazel Fan Board :: Paşhan Yılmazel Bölümü :: Haberler-
Buraya geçin: